4 Mayıs 2008 Pazar

Mektup

Yüreğimin ateşi, tek sevgilim. Düşlerimin karaya vurduğu aydınlık kumsalım. Yıllar boyu sakladığım duygularımın yazıldığı bir kağıt parçası misali yolculuk ettim denizlerde. Her limanla belki bir kelime belki bir cümle ekledim hayat rüzgarıma. Bazen bir denizci aldı eline bazense bir küçük martı kondu şişeme. Bata çıka savrulup dalgaların izleriyle yıkandım. Ama hiçbiri içime dokunamadı. Yıpratmadı. Kendilerinden bir şeyler kattılar. Hayallerini, gözyaşlarını. Dinledim. Şarkıları duydum sevgili uğruna. Bir sarhoşla avundum. Bir çocukla okumayı söktüm. Küçük bir kız öğretti bana özlemin çekilişini. Yol aldım uzaklara. Kayalara çarptım kırıldı birazım.
Umudumu yitirirken birden güneşi gördüm gökyüzünde. Kumlarına dokundum. Kumsalına uzandım ağır ağır. Bir sıcak el kaldırdı beni havaya. Kocaman kocaman baktı içime. Saklandım. Kıvrıldım bir köşeye. Tıp! Mantarımı aldı ellerine. Hissettim parmaklarını içimde. Sıcaklığını duydum kelimelerimde. Gözlerini gördüm o an. Ne güzel gözler bunlar. Ağzın kıpırdadı birden beni söylüyordu dudakların. Gülümsemeni yaşadım. Aşkını bulmuş bir yürek gibi yasladın kalbine beni gözlerin kapalı. İlk hatırladıklarım bunlar. Sonrasını hatırlamıyorum. Ne beni sarışını ne de yaşayışını.
Seninle olduğumu hatırlıyorum bir tek seninleliği...
cok eskilerden...

Hiç yorum yok: