27 Ekim 2009 Salı

Seni sevmek

Seni sevmek

Anlatılası, yaşanılası şeylerden
Sabah kalkıp susamış dudağına su serpmek gibi
Çayını yudumlayıp karnını doyurmak gibi
Doğan güne bakıp merhaba demek gibi
Günaydınlarınla uyandırmak gibi anneni babanı

Dışarı bakıp seyre dalmak gibi yeni günü
Giyinmek çıplaklığını sana verip
Yürümek gibi sokaklarda insanlarla dolu sokaklarda yalnız başına
Gülümsemek gibi bir dostuna rastlayınca başını eğmek gibi
Görmek gibi yaşamı, olanları, bir çocuğu, bir kediyi,bir oyuncağı

Kahkahalara boğulmak vari ağlamak gibi şarkılara verip kendini
Gözlerine hakim olamamak gibi
Bakmak gibi boğaza karşı martılara
Duyumsamak var seninle tüm olanlara

El sallamak gibi uzaklara uzaktakilere
Koşmak gibi ileriye bakmadan gözlerin kapalı, elini tutmak gibi
Gibim gibi.
Batan güne bakıp hüzünlere karışmak gibi karışmışlığa
Dudağın bükük eve varmak,hatırlamak gibi.
Yatağına uzanıp yukarıları incelemek gibi sana bakarcasına
Gözlerini kapayıp hülyalara vermek gibi kendiliğini
Sevilmek gibi, sevebilmek gibi sen gibi değil
Senim gibi sensizliğim gibi.

Soğuklar başladı işte.

Soğuklar başladı işte. Ellerim kıpkırmızı yenik ve durgun. Geçecek diyorum ısınacağım avutuyorum benimi. Zamanın hızına yetişemeden geçen günlerime bakıyorum düş çocuğu.
Anlatılmazlıklar var gibi geliyor. Bunca yılın yalnızlığı ve ağırlığı özlemime geçiyor gizliden. Sen uzak, ben uzak karanlıklar yakın diyorum.
Sanki önceden bilinen bir ses yanımdalığın, güven dolu geliyor aniden. Seviniyorum gülümsüyorum ısınıyorum teşekkür ediyorum utanmış bir çocuk edasıyla...


Bu iki ay benim içinde bulunmazlıkları sakladı bağrında. Yapmak istediğim gecikmişliklerimin önüne geçebilme şansını tattım ilk defa. En çokta senin olman hayat kattı içime. Şu sıralar epey durgunum aslında. Kendimi biras daha üretken kılmaya uğraşıyorum. Kışa teslimiyetim ve isyanım içiçe.
Son iletindeki yazı beni epey derinden yaraladı tahminde haklıymışsın. Kendiliğimden çok şey buldum duygulandım çokça.
Yazdıklarından düş çocuğu hep bir ben çıkıyor seni bana fısıldayan. Tarif edilemez güzellikteler keşke bende böyle şeyler yazabilsem.
Sevgilerde kal. Hatalarını affet ki içinde yaşamaya devam etmesinler...

22 Aralık 2001 Saat:23:50

26 Ekim 2009 Pazartesi

Bir Avuç Toprak

Bir Avuç Toprak
Ben seni bir goncayken bulmuştum
Bahçelerin en gizli köşesinde
Zaten koparmışlardı boynunu
Koparıp koydum kalbime orada canlanıp yapraklandın

Sonra başkaları seni,benden kıskandı
Yapraklarını kopardılar birer birer
Önce dikenlerini kıskandım onlardan
Yapraklarını topladım tek tek yerden

Kapattım kalbimi tüm dünyadaki çiçeklere
Hiçbirinin kokusu dahi yanına girmedi
Bilmedin kıymetini, aradın başka toprakları
Koparan elleri
Soldun ta içimde, başını eğdin, bana bakmadın

Ne yapardım sensiz bilemedim
Sen bilirdin sadece sen
Ne istedin benden ne
Bir avuç toprak mı? Yoksa beni mi? Kalbimi mi?
Topraksa mezarda, bense burada, kalbimse içimde.

Afyon 1998

9 Ekim 2009 Cuma

Sen

Sen yaşamımda ki var olan
Tek unsur tek sebeb
Sen ki alemlerin endamı eseri
Umutlarımın taciri tek temennim
Harap olmuş hayatımın çaresi
El koymuş biçmiş yeşertmiş
Tüm dileklerimin rüyası
Zalim bir bakış belki de kaçış
Haydi neredesin çık ortaya
Bürün bedene dikil karşıma
Burdayım de haykır
Yakamı silk sars ortadan
Anlıyayım varlığını
Orda olduğunu ordalığını
Bileyim efsane olmuş gibi
İçimde heyecanımda varlığımda.

01.10.2008
Denizli

Tek başına

Tek başına adım adım
Yürümek dağlarda ovalarda
Eksik kaçık yarım ağız
Konuşmak delicesine
Tümsek alçak ahlaksız
Koşmak var boyunduruksuz
Hey gidi günler hey
Gençlik deli rüzgar
Saçlar pak elim yağız
Tembelliğin ökçesinde
Kalmışız eskilerde
Tas tamam gün ışığı
Gelecek var ötesinde
Yum gözünü çık ışığa
Çıkmak var korkusuzca
Gül hadi..

18.07.2008
Korkuteli

Sen ki

Sen ki kocaman yüzlü
Beyaz bebek
Telaşın nereye kime
Ne beklemiyorsun kaderini
Geçmişler hep böyle inanır
Sen tep hep kaderini
Ellerini kır otur
Gelecektir hak ettiğin sana
Az sabret bir
Zaman geçsin vakit koşsun
Akana inat bekle
Gelene inat bekle
Kadere inat bekle bebek bir

06.07.2008
Antalya

Tüm zamanlar

Tüm zamanlar kayıp
Anın içinden geçen
Külüstür tren durdu şimdi
Durakları anımsamıyor artık
Geçerken uğruyor sadece
Yolcular biniyor yolcular iniyor
Son saate takılı kalmış
Biteceği vakti anımsıyor
Tam o anda durup bakacak
Yüzleri kayıp hatıralara
Her geçen gün çoğalıyor
Eskilerin yerine yeniler talip
Aksak raylar çoktan durdu
O ise hala geçmişte geçenlerde..

02.07.2008
Budapest/Hungary

Karanlıklar

Karanlıklar dolmuş
Umut yokmuş ya da vardı
Geçmiş silik bir kumsal gibi
Ayak izlerimiz anımız
Geçenlerle avunuyoruz yeniden
Tüm yaşananlar sanki hatıra
Sanki tamamen bitmişti
Olup geçip doğuyor gibi
Yeşil orman canlanıyor artık
Yapraklar bile geri gidiyor
Ellerimiz geçenlere rağmen
Kan toplamış yumruk yumruğa
Hızla aninden apaçık
Sanyeler saliseler
Sıra sıra ardı ardına
Olup kayboluyor içinden
Kopan kayıplarla artık
Aranıyor ta oradan geleceğe

14.06.2008
Amsterdam

Gelir Gider

Gelir gider
Kamaşır güler
Yalnızlıklara kanat açmış
Gökyüzü elalem
Alev almış çoktan
Bitmesine kadir
Tembel çocuk çoşkulu
Yaralı bedeni hazır
Koşmasını bilmiyormuş
Aklı çoktan havalarda
Eline almış nispeten
Sımsıkı kurusıkı hayatı
Oynuyormuş basmasını bilmeden tetiğe

13.06.2008
Bruges/Belgium

İsimsiz 3

Kıymet bilmez zahmetkar
Ki o bir ben
Senin burdan uzak
Şimdi ki tren kalkmakta
Her saniye tüm zaman
Vahlar tühler amanlar
Ortak oldu iki yakada
Kayıp sürtük hilekar
Çarşafa bürünmüş kader
Çizilmiş onca resim
Birbiri ardına sıralanan
Üstü örtülmüş her şey
Elektril telleri
Kızgın şimdiden
Anımsanmayan görüntü
Çizgiler karışık
Kalemler susmakta
Çoktan..

Gent/Belgium
07.06.2008

Ten

Ten tene değdi
Ateş yükseldi
Soluk değişti aniden
Kızgın iki yumruk
Boğuştu can acele
Eller kamaştı
Zirveye yaklaştı
Belirsiz himalaya bu
Kesik ama buğulu
Bitti geçti
Belki üç dakika
Belki daha fazla..

06.08.2008
Bruges /Belgium

8 Ekim 2009 Perşembe

Neydi

Neydi kelimeler
Neydi cümleler
Birlikte bir arada
Tümcecikler kelimecikler
Anlamsızlıkla anlamlanan
Sıra tepe kaybolan
Aydınlanmadan ölen
Tedavinin ertesinde
Gergin durgun çaresiz
Konuştu bitti
Yaklaştı yitti
Tanıştı ürktü

03.06.2008

Kırlangıçlar geldi

Kırlangıçlar geldi
Yaz başlıyor artık
Yaşam ısınıyor
Günlere daha çok şey sığacak
Plajlar dolacak yakında
Çocuklar kum kaleler peşinde
Dedikodular çoğalacak
Zamanlar hesaplanacak artık
Şurda şu saate var mısın?
Duygular çoşacak yavaştan
Aşklara kısada olsa yer var
Hep birlikte hazırız çoktan
Kumsallarda ayak izlerimiz olsada
Baki kalmaz biliniyor çünkü
Göz kapayıncaya kadar çoktan
Kırlangıçlar dönmüş olacak

08.05.2007

Kederli serzenişler içinde

Kederli serzenişler içinde
Küçük bir sığınak
Daracık ama bir o kadarda nemli
Örümcekler sahiplenmiş her yanını
Gitme niyetleri de yok yakında
Temelli kalmayı düşünmekte
Gitar sesleri yankılanmış bir zaman
Kahkahalar çınlamış duvarlarında
Hepsi zamana yenik artık
İzleri sanki el izleri gibi
Dokunsan kaybolacak
Bir olmayı yaşıyor burada
Sonsuz olmaz biliyor o da
Bir zaman bir çığlık doğacak
Ateşlenecek köhne duvarları
Bir boya çalacaklar
Bir mobilya koyacaklar
Zamanı gelince herşey olacak
Kendilğinden..

07.05.2008

Selam olsun

Selam olsun
Kayıp olsun
Bir an olsun
Tüm olsun
Yarın olsun
Heder olsun
Olsun işte
Olsun artık..

İnsanlar Ölüyor

İnsanlar ölüyor
Bilmedikleri uğruna
Kaçıp gidiyorlar buralardan
Binler onbinler yüzbinler
Hepsi birer hikayesiyle
Yarınları, geçmişlerine karışarak
Aileler değişiyor kendiliğinden
Yalnız kadınlar, öksüz çocuklar
Yaşamaya zorlanıyor ilelebet
Gidenler gidiyor
Bizlerse seyirci olanlara
Kuru dualarımız yardımsever
Ani kopuşlar, kadersiz bekleyişler

06.05.2008