4 Mayıs 2008 Pazar

Kucuk dere geliyor...

Kucuk dere geliyor daglarin ardindan
her atisiyla bisiler tasiyor
bazen kucuk yapraklar geliyor
bazen kucuk bir yumurta
Bazen dal parcalari
ama hep bisileri tasiyor uzerinden ileriye
ben bu kucuk koprude beklerim
hep gelen seylere bakar
daglarinin ardini hayal ederim
kucuk kuslari buyuk agaclari
ceylanlari uzun bacakli insanlari
neden hep buyuk geliyor hersey bana simdi
ellerim islanir ustum toz olur
yinede beklerim bu tahta koprude hep
gelenleri tasir eve butun gece izlerim
koklarim yapraklari acaba ne farkli orda
ne garip ne suskun
bazen yagmur yagar
gidemem
annem kizar atar topladiklarimi
ben yine gider
bakarim deredeki izlere
hayallere
hayallerime
belkide hic gercek olmayanlara...

Gibi geliyor

Gibi geliyor..

Şimdilerde her türlü şeyde sen varsın. Her anı anımsatan temasta da. Aklımdasın işte çıkmıyorsun ki. Biri senden bahsediyor gibi geliyor, adın geçiyor sanki şarkılarda, bense bir şeyler mırıldanır olmuşum kurumuş beyaz dudaklarımda. Sevdalılar ne çok şeyi yapmayı vaat eder sevi için. Bende elimdekileri sımsıkı tutmaktan vazgeçmişim sende. Aleme bakakalmışım gönlü açık.
İşte böyle bir haleti ruhiyem şu sıralar. Gözlerim doluyor seninle konuşurken, anlamsız bir gülümsemeyle aydınlanıyor çehrem, içinde sevgi geçen tümcelerde bir sen varmışsın, yeni fark eder olmuşum. Leyla, Mecnunu sevse yine sen aklıma gelecekmişsin gibi geliyor. Körpe yüreğim yeni adım atıyor aleme. Düşe kalka yürüyeceğimden habersiz, ellerine uzanmışım ilkin. Çok sıcak geliyor ellerin. Sanki ömür bitimi, seninle güzel olacak gibi geliyor. O anda dürtüyorum kendimi rüyadaymışım gibi geliyor. Ama değilim gerçeğin ta kendisiyle tango yapıyorum. Mutluyum, ellerimdekilerle, seninle.
Fırsatlar hep çıkıyor karşımıza, belki birçoğu yanı başımızda şu an bile. Tek seçim nedir artık biliyorum bebek. Tek seçim sensin benim için. O tiki sana atmışım baştan. Gözümse hep sana takılı artık. Silikleşen diğer seçeneklerde, köhne kalıyor geçmişimizde.
Hiç düşünmedim senin olamayacağını çünkü hayat renksizken benim için, tüm renklerin beyaz olduğunu sende anlamışım ben.Gibi geliyor..

Şimdilerde her türlü şeyde sen varsın. Her anı anımsatan temasta da. Aklımdasın işte çıkmıyorsun ki. Biri senden bahsediyor gibi geliyor, adın geçiyor sanki şarkılarda, bense bir şeyler mırıldanır olmuşum kurumuş beyaz dudaklarımda. Sevdalılar ne çok şeyi yapmayı vaat eder sevi için. Bende elimdekileri sımsıkı tutmaktan vazgeçmişim sende. Aleme bakakalmışım gönlü açık.
İşte böyle bir haleti ruhiyem şu sıralar. Gözlerim doluyor seninle konuşurken, anlamsız bir gülümsemeyle aydınlanıyor çehrem, içinde sevgi geçen tümcelerde bir sen varmışsın, yeni fark eder olmuşum. Leyla, Mecnunu sevse yine sen aklıma gelecekmişsin gibi geliyor. Körpe yüreğim yeni adım atıyor aleme. Düşe kalka yürüyeceğimden habersiz, ellerine uzanmışım ilkin. Çok sıcak geliyor ellerin. Sanki ömür bitimi, seninle güzel olacak gibi geliyor. O anda dürtüyorum kendimi rüyadaymışım gibi geliyor. Ama değilim gerçeğin ta kendisiyle tango yapıyorum. Mutluyum, ellerimdekilerle, seninle.
Fırsatlar hep çıkıyor karşımıza, belki birçoğu yanı başımızda şu an bile. Tek seçim nedir artık biliyorum bebek. Tek seçim sensin benim için. O tiki sana atmışım baştan. Gözümse hep sana takılı artık. Silikleşen diğer seçeneklerde, köhne kalıyor geçmişimizde.
Hiç düşünmedim senin olamayacağını çünkü hayat renksizken benim için, tüm renklerin beyaz olduğunu sende anlamışım ben.
22.04.07

Sana..

Sana…

Garip bir hafta sonuydu. Bir garip bakışla başlamıştı, o temasın yalnızlığı. Sonrasını zaten biliyorsun. Hoş bir selam, hoş bir tebessümdü bizi bize yakınlaştıran, garip bir telaş akşamı gibi çabucak geçi vermişti, anımsıyorum.Hey gidi günler ne çabuk geçti zaman, bense hala bu yaşlı koltukta oturan bir enstrüman gibi yaslanıyorum geçmişimize. Sanki film kısa, bizim yaşadıklarımız ise uzundu çabucacık. Yapılan kurguyla daha bir değer kazanmış gibi geliyor yaşanılanlar. Zamandı önemli olan yaşadıklarımızda, bir bilinmez zamandı, sen vardın, ben vardım ve bizim oluşturduğumuz biz vardık.
Sabah güne konuşan,akşamda güne susayan iki sevdalı köpük tanesi; birbirine yapışık ama yinede tedirgin, gelen rüzgarla uçmaya. Bilinmezim, bilemedim. Tut ki o zaman, ellerinde tuttuğun o garip hançer,beni delmeseydi, bense bu yaralı olmasaydım, bu zamanlar ne değişecekti. O alemde yalnız, ben bu alemde yalnız.
Yaşadık diyebiliyorum şimdilerde, yaşadık seni beni. O dedikleri silinmez değildi,bizimkisi zamana hüküm sürdü, fakat sen ve ben bildik kazırken o anları geçmişimize. Hey baksana demiştin bana, o kısık ama geleceğe tutkulu gözlerle.Bakakalmıştım o gözlerdeki heyecana, dona kalmıştım. Bitenin ardından ne kolay konuşulur olmuş ve yaşanırken geçenler ne çabuk anlatılır olmuş inanamıyorum.
Gül bakim derdim gülümserdin, sanki bin yıllık ölümsüz gün yüklenirdi her yandan, yerimde duramaz olurdum. Şimdi bu yazdığım bir kaç satır, ancak akşam esintisi kalıyor yanaklarımda. Hey baksana.
Tınılarını anımsıyorum, hala bastığım her nota, parmaklarımı acıtıyor. Şimdi dokunuyorum yaşlanan ellerime, krem sürmeyeli uzun zaman olmuş; kimi parmaklarım nasır tutmuş kimiyse artık yaşlılık izlerine hapis olmuş. Bakmıyorum artık bana bak diyen yok.Hayata küsmüş olarak, algılanmak istemem hiç, yaşıyorum işte. Ama bir yanım eksik derler ya, işte ondan benimkisi de. Bir tarafım uçarken çarpışım gibi ağrıyor,gökyüzünde yeryüzünde her tarafta. Kanadı yana düşmüş, yaşar oldum artık. Yürüyorum ama bir yanım biraz aşağıya yakın yürüyorum yaramazım.
Bak güldün yine güldüğünü yaşadım. Kelimelerde arama beni, çünkü hep ordayım, her cümle beynimden çıkarken oracığa yerleşmişsin sanki senden bir iz alarak hayat alıyor. Hayatına kavuşuyor.peki tamam böyle olsun.
Korkma demiştim o zamanlar, üzülmeyeceğiz dedim yüreğimden, üzülmedik yaşadık sadece güldük, eğlendik, ürettik en önemlisi harcamadık her baş başa kaldığımızda, yaptığımız bunca şey şimdi senden bana yadigar. Onlar olmaza boşa geçmiş diye düşünebilirim ama hayallerimiz bak, burada, orda, her yanda ve senden benden bir şeyler fısıldıyorlar. Belki farklı yönlere ama yinede bizi özlediklerinden eminim ben.
Çocuk gibiler işte artık kendi yollarını seçseler de, işte orda senden benden bir şeyler…

Kucuk kirmizi isik

Icimden kopan kucuk kirmizi isik
ne zaman yansidin karsi ki daga
ordan da gok aydinlanmis kirmiziya boyanmis gormedim
bende bakiyorum gok neden kirmizi
icimden geldigini yeni farkediyorum
neden kirmizi diye ne cok soru sormustum
ne senaryolar yazmistim
kaynagini unutan kucuk cesmeymisim megerse
icimi unutmus disima yorar olmusum fallari
icime bakinca neden kirmizi oldugunu anladim
o kiriktan siziyor isik
kalbimdeki kiriktan
isik kaciyorr icindeki yasananlardan
yirtmis cam misali cepecevresini..
01.05.08

Gel deme bana..

Tin tin tinlamisti gozyasin
elin tepemde kaymisti
sacin elimden dusmustu
iste o vakit gelir aklima
geri gider elim
bakar kor bakarim
kacar gozlerin tepetaklak
neden ne gibi sorular cok
ileriye bakan gozler
tumden kacan alnin
elimden kayan
tam o andi kacisim
yoksa asiktim sana
kacisimla kactim gercekten
yoksa asiktim sana
biliyorum cok pis asik olurum ben
gel deme bana
gelirsem
tez kacar olur gidersin
yakalayinca sikilirmis kucuk kuslar
ozlerlermis bayir boylarini
tuylerini elimden kacirirken
bulurum ozaman
gel deme bana
o tuylere bakamam
bakarsam kacamam
kacarsam bakamam...
01.05.08

Narkissos

Küçük bir nergis çiçeğiyle başladı o gün görmüştüm nehrin kıyısında başı öne eğik bakıyordu suya. Gördüm o an sendeki kendine olan sevgini Narkissos’tun sen kendine aşık. O an bildim işte kiminle tanıştığımı kimi tanımaya çalıştığımı. Bir garip kuştum ben her uçtuğum şehri alemde bir taze bulur koklardım. Ama bu koku yok mu beni sana çeken gizliden koynuma alan yok mu. Su işte ilk kıskandığım şey sende. Ne çok vaktini geçirirdin diğer akan sularla kendine mi bakardın bu sularda yoksa seni mi aradın bilemedim. Yüzü suya dönük kondum boynuna zaten narindi boynun biraz daha suya yaklaştın korktum. Üzmek istemedim hiçbir zaman seni. Bu kadar hassas mıydın sen. Senin hakkında nice türküler dinledim kulaklarıma erişti güzel sözler beğenmiş nidalar. Umursamadım buraya gelmeden biliyordum bilmeliydim .
Ta ilk sarı busen konduğunda anladım işte. Aslında baktığın kendindin kendi şeklin değil. Her bakışınla tanıyordun biraz daha güzelliğini alımını. Gülümsedim o an bana bir şey öğretmiştin kendimi sevmeliyim önce seni sevmeden önce. Her sana seslenişimde başın havaya kalkar bana bakardın bir şeyler söylerdin bende gülümserdim. Sana söylemiştim sende biliyorsun nergisler ancak küçük saka kuşlarına aşık olabilirler. Çünkü o kocaman eller seni koparmaya niyetli ve kocaman gagalarım var seni kurtarmaya. Ama sen bilmiyorsun bir şeyi daha ancak narin boynun sadece beni taşıyabilir bu küçük kuşu taşıyabilir. Sadece bana bakabilirsin boynun eğikken.
Çok uzun yoldan geldim biliyorsun az biraz yorgunum. Biliyorum yolların sana ulaşacağını o yüzden biraz yorgunum. Çünkü her köşe başında senin kokun geliyor bana biraz daha ulaşır oluyor mesafeler biliyorum.
Bildiğini biliyorum bu bana yetiyor. Bu küçük saka kuşu sana muhtaç kokunla beslenir olmuş artık kanatları.
30.03.07

ilelebet

İlelebet seninleyim sözleriyle başlıyor bazı yaşamlar.
Yanındayım sevgilimle tutuşuyor bilir misin?
Ben hiç tatmadım bu sözleri, hiç çekmedim körpe ciğerlerime seni.
Elime elin, değmedi bugüne değin.
Belki başka bir yaşamda sarılmışımdır avuçlarına sımsıkı.
Tanıdık bir sese irkilirmiş gibi yaşıyorum çözemeden,
sessiz bir hüzünle, kuytu bir köşede gizli uyanışım.
Gözlerimi bürümüş yalnızlık uykuları nicedir.
Kamaşıyorum bir çok hatamla, anla beni.
Dizlerim kanıyor ani düşmelerimle avuçlarımla beraber
Ben alışık değilim ki bizi duyumsamaya, maruz gör beni...
Seviniyorum, gözlerimde yeni uyanmışlığın mahmurluğu var.
Yaşama silkeleniyorum, doğuyorum.
Bilemezdim sen olmasan uyanışın bu kadar sevi olacağını.
Bak yüzüme hadi gül benimle, koş benimle...
Önceleri de yaptım bunları fakat yapmak içindi hepsi.
Şimdi ise seninle anlıyorum güzelliğini hayatımın.
Işığı gör gök alemde, tut ellerimden geliyorum özlediğim.

Bekle beni....

Mektup

Yüreğimin ateşi, tek sevgilim. Düşlerimin karaya vurduğu aydınlık kumsalım. Yıllar boyu sakladığım duygularımın yazıldığı bir kağıt parçası misali yolculuk ettim denizlerde. Her limanla belki bir kelime belki bir cümle ekledim hayat rüzgarıma. Bazen bir denizci aldı eline bazense bir küçük martı kondu şişeme. Bata çıka savrulup dalgaların izleriyle yıkandım. Ama hiçbiri içime dokunamadı. Yıpratmadı. Kendilerinden bir şeyler kattılar. Hayallerini, gözyaşlarını. Dinledim. Şarkıları duydum sevgili uğruna. Bir sarhoşla avundum. Bir çocukla okumayı söktüm. Küçük bir kız öğretti bana özlemin çekilişini. Yol aldım uzaklara. Kayalara çarptım kırıldı birazım.
Umudumu yitirirken birden güneşi gördüm gökyüzünde. Kumlarına dokundum. Kumsalına uzandım ağır ağır. Bir sıcak el kaldırdı beni havaya. Kocaman kocaman baktı içime. Saklandım. Kıvrıldım bir köşeye. Tıp! Mantarımı aldı ellerine. Hissettim parmaklarını içimde. Sıcaklığını duydum kelimelerimde. Gözlerini gördüm o an. Ne güzel gözler bunlar. Ağzın kıpırdadı birden beni söylüyordu dudakların. Gülümsemeni yaşadım. Aşkını bulmuş bir yürek gibi yasladın kalbine beni gözlerin kapalı. İlk hatırladıklarım bunlar. Sonrasını hatırlamıyorum. Ne beni sarışını ne de yaşayışını.
Seninle olduğumu hatırlıyorum bir tek seninleliği...
cok eskilerden...

Ucurtma ucmustu buradan

Ucurtma ucmustu buradan
ilerde elektrik telleri kopardi kuyrugunu
oysaki yeni ucmustu
ellerimin izi belli hala kiyisinda
cikolatalarin renkli kirintilari baglamistim
kuyruguna ucarken donsun ucsun diye
ama ucmadi
elektrik almis iki telde
ucuvermis bi an yanivermis
nasil anladim biliyormusun benim oldugunu ogun
yerde bulunca suya dusmus kiymiklarindan
kucuk bir kus cizmistim icine
o zaman anladim
ucsun istemistim sadece
elektrik almis kuyrugundan ucmus bir az yanivermis
ellerime alinca yanik tahtaciklari
kusu gordum
yanmamisti
hala...
01.05.08

Sen iste oyle birsey

Sen iste oyle birsey
Huzunlu tasali vefali
Akli karisik yaban mersini
Daha yeni yagmur islagi
Tanecik tazecik
Ellerimde kaybolan gelecek
Henuz belirlenmemis
Yasanmamis yasanilanlar
Eskiden beri taktigim
Gun gelip hatirladigim
Bitip giden tum seyler
An gelip tamamlanan
Tipatip benzeri kaos
Kalp atislari gibi
Aksak adim ileri..
7.01.08

Kuslar uzaklarda

Kuslar uzaklarda
Kanatlari guze donuk
Bulutlari sahip bellemeyin
Ihtiyac var sizlere
Getirdiginiz bahar onemli
Zindan olmus kis ocaklari
Ilimanlansiz biraz
Isinsin kanimiz yavastan
Icimize can kaydolsun
Urkek cinsellik belirsin
Bakarken doyulmaz
Taparken arzulu yasam
Dokunmak var
Hatirlamak var
Gelin artik
Gec kaldiniz..
02/01/08

Var galiba

Var galiba kizgin
Iste buyuk bir oyun
Hakemler oyuncular ve sahne
Giden gelmiyor bicare
Elleri kelepceli aktorler var
Dilleri suskun boyunlari sarkik
Bir bilinmezi ruh bellemisler
Utanmadan sakimandan oylece
Eh iste sorumsuzca
Vurulmusa hatira
En onulmaz
En olunmaz
En..
02/01/08

Tuhaf dusus

Tuhaf bir dusustu benimkisi
Eli aksak kor topal
Zalim kimse sen o
Yasanmis dedin yasanma
Tesaduflere yer yok
Tovbeler bosa
Sanki aynadaki el senin
Tabikiler oyleler bosuna
Sen iste
Ne diyebilirim artik
Bitmis gitmisten baska
Cikis yok
Hadi utan bundan
Git kaybol yok ol...
02/01/08

Vakiti Zamani

Vakti zamani
Kaybetmenin unutmanin
Askta bu derler kader
Icip icip sarhos vakitler
Kaybeden an umutsuz bakislar
Derbeder kadir bakar
Sen ona ulasirsin
Kayip saatler uykusuzdur
Ellerinde kocaman taslar vardir
Sesleri gonlunde kipirdar
Birbir duserler saniye ile
Bilirsin bitecegini
Vakti zamani
Iste acimasiz haber!..
21/11/07

Garip bir andi

Garip bir andi
Tekrar dustu zaman
Tuhaf denilen kader
Handikaplari ile bilinmez
Gulumsedi kosedeki sari kediye
Kitap dustu
Aklim kayip
Her taraf darmadagin
Bakiyor yelkovan acimasiz
Titredi atti icindeki alevi
Umitsizmis biliyor
Tek tabi kurtulusunu
Iste sensin icindeki ihtiras
Kayip ama bir o kadarda anlamli
O iste
Oradaki!
21/11/07

Kar Adam dustu..

Kar adam dustu
Ellerinde kocaman komurler
Burnu yenmis
Supurgesi kayip
Kar adam dustu
Tam degildi zaten
Yarim oldugunu bildi
Eriyecegini anladi
Kar adam dustu
An kayip
Cocuk bakti
Kar adam dusmustu...
29/10/07

Yemin ederim..

Yemin ederim kucaklamadim
Elimi dahi surmedim saclarina
Dokunmadim kan kokulu tenine
Eger ki dokunduysan bilirdim
Kanim isinir can misali kaynardim
Ama yoktu ellerim iste
Gozlerine bakar sadece bakardim
Imkani yoktu ona ulasmanin
Sanki koca nehir sinir cizgisiydi
Uzanmanin kiymetini bilenlerdenim
Ama yoktu iste yitip gitti
Sadece bos bir kibrit kutusu vardi
Ici bombostu yakip giden kocaman yasamla
Bir o vardi artik soguk baksada
Ama isyon yoktu icinde
Sadece benden yakin oldugunu bilirdi
Benden yakin oldugunu
Daha yakin..
29/10/07

Isimsiz 2

Sevgilim diyen biri vardi
Kocaman acardi gozlerini
Sanki her acisinda daha cok kavrardi
Daha bir tutardi daha bir sallardi
Sen derdi cumleler uzardi bitmezdi
Iykiler gecerdi icinde
Her zamanla biterdi bazen sesi
Ani kopmus bir ipin edasiyla
Zemin coker kesilirdi icinden kopan
Kaybedecegini bilen kumarbaz gibi
Elleri semayi kucaklardi boslulugu tutardi
Gitti iste bakmadan geriye
Bitti derdi bittigini bilmeden..
21/10/07

Isimsiz1

Tedirgindi tum zaman
Neresinden baslayayacagini bilmeden
Tevekkulu ogrenmisti
Nadir zamanlardandi o teslimiyeti biliyordu
Tum atisi yaradilisi bunun icindi sanki
Heybetli akan sular gibi
Cagliyordu akiyordu her an...
21.10.07

Gun Agliyor

Gun agliyor garip bir karga edasiyla
Sair umutla bakiyor dala
Zamansa inceden gecmekte
Tesadufen tanismis asiklar gibi
Hey gidi koca kader diyor adam
Bugulanan cama bakarak
Tanimadan selam verdigi kimseleri animsiyor
Kendine aciyor utaniyor
Elleri kocamis nasirli tutunuyor
Tek oysa yalnizliga teslim
Gariban bir yumruk patliyor bagrinda..
21.10.07

Surgulu Yamac

ta orda bi yamac var etrafi surgulu
biri gitmis derler her oraya bir daha geri donmemis
kimisi der atladi asagi kimi der kayip
bilinmez bir efsane almis herkes konusur bilen yok
korkar biri adim atamaz oraya
her adimla sonsuza yaklasicagin manolunur
garip tekinsiz bir patikayla cikilir oraya
nerdenmi biliyorum gittim cunku
ilk gun derken son gundu benim icin
koca pabuclarimi giymistim
sanki bana yardimci olacaklar dedim
yurudum ordaki yalniz agacin bagrina
patika suruncemenin halinden habersiz
beni arsinliyordu gobeginden yavastan
her adimla yaklasmanin yurek feryatlari
bilinmezi yakalamanin nabiz atislari
gun sabaha malolmustu
doguya bakan yamactan bir adam dogruldu
bana karsi benim oldugunu bilerek
merhaba yabanci dedi
nereye gidiyorsun?
saskin gozlerim gormez olmustu sabah gunesiyle
adamin sicak elini duymustum bagrimda
hosgeldin!
megerse yalniz bir adamin citli siginagiymis burasi
yillar once yerlesmis buraya
neden dedim neden burayi sectin
gun en guzel burdan doguyor dedi
en guzel gunu burdan goruyorum
annemin evini burdan seciyorum
babamin mezarini burdan en iyi selamliyorum
verdigi sicak cay bogazimdan inerken huzunlendim
lanet nedir bilirmisin,senin yalnizliga mahkumiyetindir bu
insanlarin seni disladiginde duydugun kara hancer
...

3 mayis 2008